22 Mart 2009 Pazar

Bundan bir kaç yıl önce, Balıkesir’e 74 km uzaklıkta, Somako’da, kurduğumuz küçücük çiftlikte, önceleri, bahçemizdeki az sayıdaki meyva ağaçlarından, kümesimizdeki birkaç tane tavuk ve keçilerden, tertemiz ineğimizin sütünden kendi mutfağımız için pişirdik. Yaptıklarımızı arkadaşlarımız, dostlarımıza da tattırdık, bu süreçte onlarla da paylaştık.. Gün geçtikçe topraklarımızı büyüttük, bu topraklara yüzlerce ağaç diktik.. keçilerimizi çoğalttık, sürümüzü kurduk.. Artık buğdayımızı kendimiz öğütüyor, taş baskı zeytinyağımızı üretiyor, yemle değil dağlarda beslenen keçilerimizin mis gibi sütünden saf, katkısız peynirler, meyva ağaçlarımızdan şekeri en aza indirilmiş reçeller, marmelatlar, sebzelerimizden salçalar, konserveler yapıyoruz. Bebekler ve hastalar için en aza indirgenmiş tuzla, acısız tarhana, karışık turşu üretiyor, katkısız ballarımızı hem petekli hem peteksiz hazırlıyoruz...
Sadece hayvan ve bitki gübresi atıyor, hormonu, tarım ilacını, yapay veya yabancı maddeyi bilmiyoruz. Ve tabii bu şartlarda az sayıda ve sadece mevsiminde üretebiliyoruz.
Maalesef çilek reçelimizi Kasım ayında, keçi peynirini Ocak ayında bulamıyorsunuz.
Canınızın çektiğini info@petitefarm.com’a sipariş veriyor ve haftanın belli günlerinde yapılan teslimatın kapınıza gelmesini bekliyorsunuz. Ya da sadece bilgi istiyorsunuz..
Zeytin, zeytinyağı, keçi peyniri, domates ve biber salçası, acıka, tarhana, karışık turşu, un, vişne/çilek/ayva/kayısı reçeli, erik/ayva/şeftali marmeladı, kara nohut, ceviz,tahin, pekmez, kestane ve çam balı (petek dahil)..

Afiyet Olsun,